top of page

BİR TANRI YARATMAK : GÜNÜMÜZ VE GELECEK DÜNYASINDA DATA

Tam olarak bu yazıyı yazarken Westworld 3. Sezonu ikinci izleyişimde 6. bölüme geldim. Hakkında epey konuşulacak şey olan bir dizi Westworld - birçok blog yazacağım hakkında-. Bu bölümde de başlı başına bazı sorular veriyor bize. Bilginin ve bilgi depolamanın, verinin, istatistik ve olasılığın, yarınlarımızda sahip olacağı inanılmaz gücü hatırlatıyor.


"Kaostan düzen oluşturacak bir Tanrıya ihtiyacımız vardı. Biz de yarattık." Westworld'ün 3. sezonunda geçen bu cümle beni "data bilimi" üzerine düşünmeye ve yazmaya itti.


Şuan bile birçok uygulama, site ve oluşum tarafından kişisel bilgilerimiz depolanıyor, belki paylaşılıyorken Westworld'ün sunduğu gibi distopik bir gelecek düşünmek imkansız değil.




Tanrı; üstündür, her şeyi bilendir, kontrol edendir ve en üst irade sahibidir. Tıpkı bu bölümdeki "Rehoboam" gibi. Rehoboam bir data toplayıcı ve depolayıcı sistem. Ve elindeki veriyle geleceği öngörmekle kalmayıp insanları yönlendiriyor da. Tabiri caizse sistemle uyuşmayan bazı küçük özgürlük alanlarını ise dünyanın ve insanlığın kusuru olarak görüyor. Rehoboam bir insanın en yakın arkadaşından, ölümünün nasıl olacağına kadar tespit edebiliyor. Hemen hemen her olası geleceğin görülmesi, insanların "kötü" olmasını durdurmuyor ama. Suç oranları, intiharlar, dolandırıcılık ve daha birçok suç hala işlenmekte. Anlayacağınız insanlığın iyiliği için yola çıkanlar, kendilerine daha büyük bir güc üstenci kazandırmaktan fazlasını yapamamış.


Dünyanın bütün verileri, herkesin geçmişi ve geleceği bu kürenin içindeyken elbette Rehoboam, Tanrı; Mimarı- Serac- ise Tanrının yaratıcısı rolüne bürünüyor.


Ancak bilirsiniz ki Tanrı genellikle "aşkındır", onun iradesi her şeyin üstündedir ve insan aciz, yoksundur. Tüm bu data insanlardan habersiz depolanır. Biraz şeytanca gelse de Liam'ın da dediği gibi:


"İnsanların bilmemesi gereken şeyler vardır."

Ne zaman ve nasıl öleceğiniz, çok sevdiğiniz çocuğunuza ne olacağı, insanlığı hangi felaketin beklediği gibi şeyler, bilinmemek için idealdir. Cidden bazen bilmemek bir lütuftur. Ancak söz konusu insandır, açgözlü ve kompleksli. Kaos içinde yaşamayı kontrol altında yaşamaya tercih eder.


Harari 21.yy için 21 ders adlı kitabında;


"Data,makine ögrenmesi, yapay zeka gibi teknolojiler nedeniyle gelecekte insan gücüne olan ihtiyaç o denli azalacak ki insanlar kitleler halinde gereksiz hale gelmeye başlayacak ’’

diyor.


Westworld 3. sezonda da onu doğrulayan bir distopya izliyoruz. Datanın ve sistemin işine gelmeyen insanlar düzeltilmesi gereken aksaklıklar gibi görülüyor, Özgür iradeyse bir suç, aykırılık gibi. Ancak nasılsa Serac kendini tüm bunların insanlığın yararına olduğuna inandırmış durumda.


Dizide hal böyleyken ve ben dizi yorumu yazmıyorken biraz da gerçek dünyadan bahsetmem gerek. Gelecek elbet gelecek. Bundan eminiz. Geleceğin yeryüzündeki tanrısı ise veri, istatistik ve olasılık olacak. Artık "Nasıl bir süpergücün olsun isterdin?" sorusuna "Beynimin evrendeki bütün datayı işleyebilmesini ve gelecek olasıkları tahmin edebilmeyi dilerdim." diye cevap vereceğiz. Yalnız çok uzak gelecekten bahsetmiyorum."Ben" diye tanımladığınız ne varsa, Dolores'in bütün insanlığın kitabını okuduğu gibi, okunabilir yarın bir gün. Kişiliğinizi de bağlarınızı da 0 ve 1'den ibaret görebilirsiniz. Görmekle kalmayıp bu bilgiyi işleyebilenler ise o günün Tanrıları olurlar. İnsan hep bunun peşinde değil mi zaten?


God complex with no God inside of you...


Data science ya da veri bilimi; yapılandırılmış ve yapılandırılmamış verilerden bilgi ve öngörü elde etmek için bilimsel yöntemleri, süreçleri, algoritmaları ve sistemleri kullanan çok disiplinli bir alandır. Data bilimi burada yazdığımdan çok daha teknik ve uzun bir mesele tabi ki. Ya her şey dataysa?


Günümüz etik tartışmalarının bile göbeğine yerleşen veri analitiği gelecekte nelere sebep olacak kim bilir. Ya fizik kanunları dediğimiz şey aslında her atom altı parçacığın tek tek veri üretmesi ve ortaya çıkan verilere göre kendini re-organize edip “var” olması ise? Çünkü kauntum fiziğine göre aslında tek bir tür atom altı parçacık sonsuz sayıda olasılık arasından kendine bir süperpozisyon belirler


Her an patlayan süper novalar, oluşan yeni yıldızlar, belki yeni gezegenlerde oluşan yeni tek hücreli canlılar ya da başka galaksilerdeki hayatlar… Kozmos...Bunca veri boşlukta sadece salınıyor ve onları birinin bulup yorumlamasını mı bekliyor?


Bizlerse birer mikro kozmos olarak bilincimizin parçalarını toplayıp kendimizi bulmaya, kendi içimizde dengeli, bir ve bütün olmaya çalışıyoruz.


Yeterince gelişmiş bir teknoloji sihirden ayırt edilemez. Arthur C. Clarke

Epey gelimiş teknolojilere gebe olan veri bilimi gerçekten de sihir gibidir. Veriye sahip olan aslında manipülasyon gücüne yani özgür iradeye de sahip olur. Manipüle olmamak ise şahsi eforlarımızla mümkündür. Kendimizi tanıyarak, kendi üzerimize felsefe yaparak ve belki de Tanrıyı oynamaya çalışmayarak...



Veri bilimi geleceğin bilimi. Veriyle ilgiili "skill"ler ise 21. yüzyıl homo sapiens sapiensinin en büyük gücü olacak. Kendini de evreni de okumak bu yüzden bu kadar önemli. Sana kim olduğun söylenmeden kim olduğunu anlamak...



Comments


Drop Me a Line! Let Me Know What You Think

Thanks for submitting!

© 2023 by Zeynep Bayraktar. Powered and secured by oceanhead

bottom of page