top of page

BÜYÜK DÜŞÜNMEK

Merhaba! Bu yazıda biraz kişisel konuları irdeliyoruz: hayal kurmak ve insanlar...


Aileler, arkadaşlar, öğretmenler...Kendi kabuğundan çıkamamış ve senin de çıkmanı istemeyen herkes.


Ben büyük hayaller kuran ancak bunlar için çok da çalışan biriyim. Yani toz pembe bir dünyada yaşamıyorum ya da polyannacı değilim. Ayaklarım yerden birazcık kesik benim çok değil başka türlsüne izin verilmezdi zaten... Ancak buna rağmen herkes devamlı "realist" olmayı geveleyip duruyor. Kavramı yanlış anladıkları çok belli. Realist olmak, ideallerinin veya hayallerinin olmaması demek değil, realist olmak tektipleşmek değil, realist olmak senin o Anadolu zihniyetinle kendimi kısıtlamak değil. "Yok yapamam. " deyip durmak hiç değil. Realist olmak hayatın ve matematiğinin farkında olmaktır. Sadece hayal edip oturan insana "Sen de biraz realist ol." denir mesela. Ancak anlıyorum; coğrafya, yetiştirilme tarzı ve eğitim seviyesiyle insanlar herkesin ortalama olmasını bekliyor tabi. Ama ben iyiyi istiyorum! ortalamayı değil. Farklı olmak istiyorum zaten herkesten biri değil. Zaten çevre senin çok uçmana izin vermeyecek insanlarla doluyken ne bu ayağım yere bassın takıntısı! Zemine çakılanlar bugüne kadar ne kazandı!


Ne zaman bi hayalimi, hedefimi söylesem insanlar sanki "Tek başıma marsta yaşamak istiyorum." dermişim gibi bakıyor. Çünkü kendileri olsa başaramayacaklarını bal gibi biliyorlar ama herkes sizin gibi kolay yolu seçmiyor işte.


Öğretmenler mesela. Ya sen öğretmensin! Nesil yetiştirensin. Koca bir nesli gereçkten önüne koyulandan başkasını görmeyen insanlar olarak mı yetiştiriyorsun? Lafa gelince hepsi yenilikçi, ilerici. Ama bir öğrenci bilim yapmak istiyorum deyince "Ne saçmalıyorsun sen!" Elbette ekonomik kaygıları ve diğer sebepleri biliyorum. Ancak bunların en başta nedeni zaten temel bilimci yetiştirmememizken senin o çocuğu teşvik etmemen durumu daha iyi yapmayacak! Kusura bakmayın ama. Değeriniz de ülkemiz de bu şekilde gelişmeyecek. İnhibitör çok zaten aktivitör lazım! Yahu görmüyor musunuz bu çocuklara umut lazım. "yaparsın" diyecek birileri lazım. Lazımdı. Bir başıma bırakılmamam lazımdı.


Kendisini geliştrişmiş öğretmelerin, vizyonlu öğretmenlerin elinde olmamız lazımdı. O darağacında idealistlerin, entelektüellerin değil tembellerin olması lazımdı.


Kişisel olarak da o kadar çok öğretmenimin hem yüzüme hem arkamdan olumsuz söylemleri oldu ki benim gözümdeki kutsal meslek algısı bitti açıkçası . Çok çok büyük bir kısmı oturduğu yerden para yiyen insanlara dönmüş öğretmenlerin. Nesil değil patates yetiştiriyor gibiler. Sevmiyorlar ya bi kere! Öğrenciyi sevmek nedir bilmiyorlar. Tabi ki ben genelleme yaparak konuşsam da kendini bu kara delikten sıyırmış hocalarım da var billiyorum. Yine de ben totali kınıyorum.


Açığa geçmek çok popüler mesela. ben olsam dönüp kendimi bir sorgularım.


Gelgelelim arkadaşlara. Cidden dostunu iyi seçmek gerek. Seni aşağı değil yukarı çekeni bulmak gerek. Sana, başaracağına inananı bulmak gerek. Ancak maalesef ki toksiklik bu alanda da dorukta. İnsanlar arkadaşlığın ne olduğunu da unutmuş. Destekleyici olmak nedir unutmuş. Aileler zaten aile olmayı çoktan unutmuş.


Sonuç olarak zorluk ve yokluk. Sonuç olarak üstüme çöken koca bir karanlık, yalnızlık. Neyse ki savaşçıdır ruhum. Kimileri bazıları sayesinde başarır, kimileriyse bazılarına rağmen. Bense çok tanıdığım rağmenlere.


Son olarak; anlaşılmamaktan gurur duyarım, bir zamanlar bütün büyük insanlar esiri olmuştu!

Comentarios


bottom of page